BU BESİNLERİ SAKLARKEN MESAFE KURALI UYGULAYIN

Beyaz Eşya 09/02/2021



Besinleri saklama yöntemlerinizin onların sağlık faydalarından yararlanmak için önem taşıdığını biliyorsunuz. Bu noktada buzdolaplarına büyük rol düştüğünü hatırlatmak istiyorum. Örneğin besinlerinizin maruz kaldığı nem miktarına dikkat etmenin, gıdaları mümkün olduğunda uzun süreli korumanıza yardımcı olacağını biliyor musunuz? Meyve ve sebzelikler, nemi buzdolabının geri kalanından daha yüksek korumak üzere tasarlanmıştır, böylece taze ürünleriniz daha uzun süre dayanır.  Bazı buzdolaplarının, hava akışını artırarak veya azaltarak nem seviyelerini kontrol etme özelliği de bu noktada önem kazanıyor. Ancak farklı ürün türlerinin farklı depolama ihtiyaçları olduğunu da unutmamak gerek. 

Kapalı bir ortamda nem mevcut olduğunda, bakteriler hızla büyüyebiliyor ve küçük koloniler oluşturabiliyor. Bu koloniler taze meyve ve sebzelerin hızla çürümesine ve yenmez hale gelmesine neden oluyor. Bu nedenle, bakteri üremesini ve bunun sonucunda gıda israfını azaltmak için  buzdolabında özellikle de taze besinlerin nemini kontrol etmeliyiz.

 

Gıdaların kurutulması veya dondurulması, içerisindeki nemi uzaklaştırarak ve dolayısıyla enzim aktivitesini yavaşlatarak bakteriyel büyüme inhibisyonunu sağlayabilir. Bazı besinlerin depolanması sırasında sıcaklığın donma noktasının altına düşürülmesi (ürünün dondurucuda saklanması) veya ortamdaki nemin azaltılması (ürünün dolapta saklanması) yoluyla atmosferik koşulların değiştirilmesi, raf ömrünü üç kata kadar uzatabiliyor. Çünkü bu yöntemle bozulmaya yol açan kimyasal reaksiyonlar inhibe edilmiş olunuyor. Michigan State University’de bu konuda yapılan bir araştırma da besinin maruz kaldığı nem miktarına dikkat etmenin, gıdaları mümkün olan en uzun süre boyunca korumanıza yardımcı olacağını vurguluyor .Aşağıdaki yöntemler, depolanan gıdaların daha uzun süre korunmasına ve gıda israfının azaltılmasına yardımcı olacaktır…

  • Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi etilen gazı üreten sebze ve meyveleri, etilene duyarlı olanlardan ayırmak gerekiyor. Doğal yollarla üretilen bu gaz, depolama süresini kısaltarak bozulmalara sebep olabilir. Olgunlaşma sırasında etilen gazı üreten yiyeceklere muz, avokado, kavun, şeftali, kayısı, armut, elma, erik, domates, ayva ve inciri örnek verebiliriz. Bu besinleri etilene duyarlı olan kabak, bezelye, ıspanak, brokoli, marul, salatalık, karpuz, bakla ve biber gibi gıdalarla aynı yerde muhafaza ettiğinizde bozulmalarını kolaylaştırmış olursunuz. Yani bu besinleri saklarken sosyal mesafe kuralına dikkat etmenizi öneririm.
  • Muzları buzdolabında saklarsanız, olgunlaşmayı durdururlar ama kabukları kararır. Çok yumuşak olmadıkça onları tezgahınızın üzerinde tutun.
  • Olgunlaşmış şeftaliler birbirine temas ederlerse çürüme sürelerinin hızlanacağını da unutmayın. Eğer zamanında tüketemezseniz reçel yapabilir veya yıkadığınız şeftalileri dondurarak buzlukta 6 aya kadar saklayabilirsiniz.
  • Çilek, böğürtlen gibi kırmızı meyveler uzun süre saklandıklarında çürümeye daha meyilli olduklarından bu meyveleri dondurarak saklayabilirsiniz.
  • İncirin çok çabuk bozulabilen bir meyve olduğunu unutmayın, fazla miktarda satın aldıysanız 6 aya kadar ister soyulmuş, ister dilimlenmiş, isterseniz tüm olarak buzlukta saklayabilirsiniz.
  • Patates, tatlı patates, soğan ve kuru sarımsak serin ve kuru koşulları tercih eder, bu nedenle onları nemli sebzeliklerden uzak tutun. Yani bu besinleri buzdolabınızda saklamanıza gerek yok.
  • Karnabahar nemi sever. Nemi korumak için karnabaharı nemli bir kağıt havluya sarabilirsiniz.

Tüm bunlara dikkat ederek hem atıkları azaltabilir hem de gezegeni ve geleceği besleme hedefimize ortak olmuş olabilirsiniz.